Devletin dini adalettir. Devlet ve dolayısıyla bu milli bir bela sorunu olan FETÖ ile mücadele süreci bizleri endişeye sürüklemekte, millette ‘bu kadar da olmaz’ algısı oluşturacak boyuta doğru hızla gitmektedir. Böyle bir millî meselenin siyasi ve kişisel hesaplardan uzak tutulamaması insanların devlete ve adalete inancını sarsmaktadır. Millete mal olmuş hayatı fikirleri ortada olan insanların FETÖ kapsamında içeri alınması süreci sulandırmak ve mücadeleye olan inancı zayıflatmaktan başka bir işe ya-ra-maz.
Hep birlikte müşahede ediyoruz ki iki konu bütün vicdan sahibi yürekleri bulandırıyor.
1.Kurunun içinde yaşın yandığına, sapla samanın ayrılmasında hatalar yapıldığına dair durum.15 Temmuz günü darbeden haberdar olan maddi ve manevi destekçisi olan herkes bu soruşturmaların odağında olmalı, herkes darbe yaftasının muhatabı kabul edilmelidir. Hatta darbe gerçekleşsin diye dua edenin de ödemesi gereken bedel mutlaka olmalıdır. Nokta. Bu noktadan sonrası yanlıştır.
2.Hiç kimse haksızlığa maruz kalmasın masumiyet karinesi muhafaza edilsin. Tek bir masum, tek bir mazlum, tek bir suçsuz bu kapsamda yanmasın. Ve lakin birileri açığa alınacak meslekten men edilecek, gözaltına alınacak, tutuklanacak bir başkası işin göbeğinde bu FETÖ süreci onu teğet geçecek Niçin? Çünkü siyasi nepotizm, siyasi yandaşlık, siyasi kardeşlik hüküm sürecek. Siyasi operasyonun gerçekleşmediği, FETÖ uzantılı siyaset yapıcıların hala devrede olduğu bir ortamda hakkaniyetin ortadan kalktığına dair endişeler ayyuka çıkmıştır.