Yetimlerin yetimi, düşkünlerin kanadı, yoksulların sahibi, efendimiz peygamberimiz ne güzel söylemiş, ‘ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ diye. Dünyada en esaslı hakikatler arı duru bil dil ile ne güzel ifade ediliyor ve biz insanoğluna yürünmesi gereken yolu açık açık gösteriyor. ‘Doğruluğu elden bırakmayınız. Çünkü doğruluk, iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür.’ Demek ki; iyi olun demekle iyi olunmuyor. Kötülüğü örneklerle yayabilirsiniz, lakin iyilik yaşanınca örnek oluyor. Dünyanın gelip geçiciliğine kapılmadan, ölüm gerçeğinden kopmadan, emir olunduğu gibi dosdoğru olursa insan kıymetleniyor. Merciini Halik-i eşyada bulan insan, eşyaya mahkûm olmaktan kurtularak hürriyetine kavuşan, ruhunu rahatlatan insan oluyor. Öyle diyor ya yazar, ruhundaki kuvveti arttırdıkça insan, kötülüklerden kurtulur, olgunlaşır ve yükselir diye. Ve biz Nurettin Topçu’nun sözleri ile mukabele edip, paylaşıyoruz; ‘başkalarına iyilik yapmayı, kendimizde tekrarlamakla İYİ, işlerimizde adil olmayı tekrarlanmakla Adil, konuşmalarımızda nezaket kullanmakla NAZİK oluruz. Belirli bir süreliğine misafir olduğumuz dünyada unutmamak gerekir ki, insanlık ilanihaye kalacak olandır. Vesselam.