Genel Başkandan Seçimler Sonrasına…

Paylaşmak İster misiniz?

Share on facebook
Facebook'ta Paylaş
Share on twitter
Twitter'da Paylaş

Yorum Yapabilirsiniz

baskan2

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinin Milletimize, Devletimize Hayırlar Getirmesi Temennisi ile…

Yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Sayın Başbakanına…

Sizleri, Adalet ve Liyakat konusunda kurduğunuz/kuracağınız nezih cümleler için kutlamayacak, yapacağınız konuşmalar dolayısıyla alkışlamayacağım. Sözün kıymetini yitirdiği, muhtevasından sapıp sloganlaştığı bir ortamda ancak cesaretle atacağınız adımlar neticesinde, tarafımızdan tebrik ve takdir edileceksiniz.

Sayın Başbakan; son yıllarda kamu çalışanları türlü düzenlemelerle yoruldu. Kamu yöneticileri baskılarla karşılaştı. Aba altından sopa gösterme hastalığı yüzünden nice abdallar ata binip de bey olduğunu sandı. Kurumlar ağırlıklarını taşıyamayanlar tarafından yönetilmeye mahkûm bırakıldı. Sendikaların iktidar olanlarla yaşadığı çarpık ilişkiler sonucunda eğitim kurumları; irade alamaz, adım atamaz yöneticilerle doldu. Tamim, genelge, yönetmelik derken kanunlar bile özelleşti. ‘Liyakat’ kavramının içi oyuldu. Velhasıl Kamu Çalışanları sendikalarından dolayı örselendi, baskılandı, istemedikleri tercihlere sürüklendi. İktidarlara rağmen yanlış uygulamaların karşısında dik duruşu temsil eden sendikalar varlık gerekçelerini çoktan terk etti. Sendikaların üyesi ile arasına biri siyasi tercih diğeri ticari kaygı olmak üzere iki kara kedi girdi. Kamu çalışanlarının Sendika tercihleri siyasi iradenin açık kanıtı olarak algılandı. Büyük umutlar küçük menfaatlere satıldı. Değerli olan ne varsa değersiz kılındı. Kemiyet hiç olmadığı kadar ön plana çıktı. Keyfiyet çöp sepetine atıldı. Geçmişte yanlış iliklenen gömleğin düğmesi şimdi kördüğüm oldu. Sözle çözülecek, iyi niyetle üstesinden gelinecek bir yapı kalmadı. Adalet okunuşundaki ihtişamını, insanımıza verdiği güveni, çoktan kaybetti. Kıymet bilmemiz gereken, yaşayıp yaşatmamız gereken değerler artık sadece vitrin süsü oldu.

Sayın Başbakan; kamu sendikacılığını içine düştüğü bu menfaatperest ahvalden atacağınız iki adımla kurtarabilir, sonrasında yapı güçlendirmelerle sendikaları kamu çalışanlarının beklentilerine ulaşmaları açısından etkin ve verimli kılabilirsiniz. Atılmasını beklediğimiz adımlardan birincisi Kamu Çalışanına Siyaset yapma hakkı getirmenizdir. Fiilen yapılmakta olanın resmiyete kavuşturulması ve sendika mücadelesinin dik duruş mücadelesine dönüştürülmesinin zemininin hazırlanması geleceğimiz için önemlidir. Siyaset yapmak isteyenin adresi siyasi partiler olmalı sendikalar siyasetin kirli, baskıcı, kumpasa meyilli uygulamalarının laboratuarı olmaktan çıkarılmalıdır. İkinci adım ise uygulamaya geçirildiğinde bütün üst düzey sendika yöneticileri tarafından takdirle karşılanan Toplu Sözleşme Prim aidat ödemelerinin durdurulmasıdır. Üyelik iradesini kâğıt üzerinde bırakan bu uygulamanın sonlandırılması ile kendi iradesi ile üye olacak kamu çalışanı kendi sendikasının uygulamalarını aktif değerlendirecek, tercihlerini, beklentilerini üst yönetimine öz güvenle iletebilecektir. Ortaya çıkacak maddi kaynak yine sendikalara çeşitli projeleri hayata geçirebilmek için çalışmaları halinde ödenebilecektir.

Dünyada mazluma umut olma idealinin tecelli edeceği bir anlayışla Türkiye dışında bir derdimiz yoktur. Sayın Başbakan ülkesini en az sizin kadar sevip hizmet etmek isteyip te sizin temsil ettiğiniz siyasi anlayışı benimsemeyen milyonlar olabileceğinin bilinci ile liyakat sahibi olana, güvenilir olana, vatan sevdalısına makam teslim etmekten geri durmayın. Unutmayın Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz. Lütfen bunu kamu yöneticilerine de unutturmayın.

ÖNCE LİYAKAT SONRA HAK…

 

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önce LİYAKAT, sonra HAK..!

GİRİŞ YAP