‘Hasretin en güzeli güzel olana hasret
İnsanlık O güzele, güzellik ona hasret’
Gaye İnsan ve ufuk peygamber ölçüsü ile millet olarak, ümmet olarak muhtaç olduğumuz peygamberimizi anmak ve anlamak için ne günlerin ve ne de ayların sınırı var. Rabbim her birimizi onun ümmeti olarak yaşamayı, onun ümmeti olarak ölmeyi, onun Sancak-ı Şerifleri altında bir cennet hayatına kavuşturmayı nasip eylesin. İdrak edenlerden olalım inşallah. İnkarın basitliğine düşmekten Rabbim bizleri muhafaza eylesin. Gönlümüzü O’nun nuru ile aydınlanan gönüllerden eylesin.
Kutlu doğum haftası münasebeti ile gerçekleştirilen programların maksatlarına ulaşması arzusunu taşıyor, samimiyete muhtaç olduğumuz bu dönemde Alemlere Rahmet olarak gönderilen peygamberimiz için attığımız her adımın Allah(C.C) katında makbul olmasını niyaz ediyoruz.
NUR
Yok bile yokken O vardı;
O bir nur… Ki mutlak saffet.
Âdem, Allah’a yalvardı;
O nur için beni affet!
Âdem’in alnında bir nur;
Derken öbür Peygamberde.
Âyet ki, çıplak okunur;
Ne bir harf, ne zarf, ne perde.
Geçti bilmem kaç nesilden,
O nur, İlâhi daire…
İbrahim’den İsmail’den,
Vesaire vesaire…
O nur, o nur, elde sancak;
Aktarılır, nebî nebî.
Bir beklenen var ki, ancak,
Nurun ezelden sahibi…
Nur sırdır, ışık üstü sır;
Vurduğu eşya gölgesiz.
Onsuz insan kör ve sağır;
Ülkeler onsuz, ülkesiz.
Son Peygamber, son Peygamber!
İlk olunca sona geldi.
Nur, fezayı tutan çember,
Ondan gelip O’na geldi.
N.F. Kısakürek
