Son günlerde Sayın Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU, devlet kademesinde görevlendirilecek bireylerin akraba – çavuş ilişkisine değil, liyakat ve başarı odaklı olacağına vurgu yapmakta. Peki meritokrasi ne demek:
Meritokrasi, toplumsal hiyerarşide ancak liyakata sahip, kendisine iş verilmeye uygunluğu kanıtlanmış insanların yükseleceklerini, toplumsal kaynakların, mükafatların, kişinin yeteneğine ve bilgisine göre gerçekleşeceğini ifade ediyor. Yönetimin ipleri, soyluluğa, zenginliğe, rütbeye ya da dine göre değil, tamamen kişinin yönetim beceresine, bu alanda sahip olduğunu kanıtladığı bilgilere göre veriliyor. Çeşitli yetenek ve bilgilere sahip kişiler arasında sınavlar sonucunda devletin yönetim idaresinin belirlendiği meritokrasi, adil devlet yapısı öngörüyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan bu güne değin en büyük kanayan yarası olarak ortaya çıkan akrabacılık ve siyasi peşkeş unsurlarının devlet kademesinde yer alması devletimizi çoğu zaman büyük sıkıntılara sokmuş ve teorik olarak işlevlerini yitirterek pasif duruma getirmesine neden olmuştur.
Sendika olarak temel prensibimiz olarak belirlediğimiz ve her demde vurguladığımız “Liyakat” prensibinin bugün gündeme gelmiş olmasını, gecikmiş olması hasebiyle üzüntüyle, fakat gündemde olmasıyla da sevinçle karşılamaktayız. Umuyoruz ki hükümet deklere ettiği bu prensibin ictimasını da muhteva ettiği anlam doğrultusunda gerçekleştirir. Her zaman “demelerle değil etmemelerle” sonuca ulaşılabileceğine inanan bir sendikal yapı olarak prensip edindiğimiz “Liyakat” kavramının hükümet tarafından ictimasının her dem takipçisi olacağız.