Mobbing kavramının çalışanlar tarafından bilinmediği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Hem çalışanlar hem de yasalar mobbing uygulamaları ile ilgili gerekli tedbiri alma konusunda geç kalmış olsa da, ortada bir gerçek var ki ‘Mobbing’ çalışma hayatının içinde olup, her an karşı karşıya gelebileceğimiz bir dayatmanın adıdır. Görmezden gelmek yerine ‘Nasıl önleyebiliriz?’ diye düşünmemiz gereken, çalışanlar ve yakınları üzerinde olumsuz etki oluşturan, çoğu zaman adı konmamış gerginliğin sebebidir. Çalışanın kendini boşlukta hissetmesine ve kurumsal aidiyetinin kopmasına sebep olan, iş yerine karşı güvenini sarsan, kendini yalnızlaştıran, motivasyonunu körelten ve onu yapıcı olmaktan uzaklaştıran baskının adıdır. Yöneticilerin dahi derinliğini ve iş yerine maliyetini bilmeden gerçekleştirdiği, egolarının tatminine yönelik söz ya da uygulamalar. Psikolojik baskı olarak da adlandırılan bu kavramın muhatapları çoğu kez üzerine uygulanan baskının hukuki bir sonucu olup olmadığını bilmemekte, sessiz kalmayı tercih etmektedir.
Mobbing bir görüşe göre 4 sebepten ötürü yapılır. Bunlardan birincisi kişi düşmanlıktan hoşlanmaktadır. Ne makam hırsi ne de seküler bakış açısı. Mobbing uygulayıcısı başkalarını incittiğinde, zor duruma sevk ettiğinde mutlu olmaktadır.
İkinci sebep, çalışanı bir grup kuralına mahkum etmek derdindedir. Bu bazen bir uygulama olur bazen de Türkiye’de kamu kurumlarımızda sıklıkla rastladığımız sendikal dayatma.
Üçüncü sebep, ön yargıların kıskacından bir türlü kurtulamayan yöneticinin düştüğü gaflet halidir. Yeni yönetici davranışı, çalışanlarının kusurlarını, yanlışlarını sahiplenen, başarılarından pay sahibi olan bir farkındalık ifade etse de ülkemizde hali hazırda, çalışanlarının yanlışlarında onlara sırtını dönen ve başarılı uygulamalarında da makamlarına tehdit algılayarak ayak kaydıran kazan-kaybet yönetici tutumudur. Ve çalışanı mobbing’e maruz bırakır.
Dördüncü sebep ise, can sıkıntısından kurtulma gibi tamamen aşağılayıcı bir davranış sergilenmesidir.
Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen çalışmalar ortaya koymuştur ki Mobbing olayında psikolojik tacize uğrayan sadece mağdur değil, mobbingcide bu olayın bir tür kurbanı olmaktadır. Bireylerin neden psikolojik taciz davranışlarına başvurdukları üzerine yapılan araştırmalar, bu kişilerin kendi eksikliklerini gidermek amacıyla mobbinge başvurduklarını göstermektedir. Başka bir ifade ile psikolojik taciz failleri, genellikle ilgiye susayan, övgüye aşırı ihtiyaç duyan, kendi konumlarını destekleyenlere karşı övücü davranan ve eleştirinin her türüne yapıcı olsa bile asla tahammül edemeyenlerdir. Bununla birlikte temel İletişim kavramları arasında ki çatışma türlerinden olan pasif çatışma da işyerinde dolaylı olarak mobbinge sebep olabilir. Kişi kendinde gördüğü eksiklikleri eleştiremez ancak kendinde var olan eksiklikleri karşısındakinde görürse acımasızca eleştirebilir. Bu yatkınlık kişinin kendi eleştirisinin olumsuz maliyetinden ya da psikolojik tesirinden uzaklaşmaya yöneliktir.