Milli eğitim sistemimizin kokuşmuşluğu herkesçe malumdur. Geleceğe umut ışığı olan öğretmenlerimizi yetiştirmek adına oluşturulmuş akademik yapıların yanı sıra, kendilerinin tecrübe kazanması adına yapılan staj uygulamaları da üniversite hayatında mevcuttur.
Bugün gelmiş olduğumuz noktadan bakılınca gelecek umutlarımıza yol ışığı olacak bu kıymetli görevin mensuplarının yetişmişliklerini yeterli görmeyen Milli Eğitim, önce seçiliminin akademik hayatta yapılmasının yeterli olmayacağı kanısına varmış olacaklar ki dört veya beş senede yeterliliklerini “İspatlayamamış!” bu kıymetli insanları seçilimi için abide haline gelen KPSS ile baş başa bırakmışlardır. Sendika olarak sormak istiyoruz: “Dört veya beş senede akademik unsurlar tarafından elemesi gerçekleştirilemeyen öğretmen adaylarını siz üç saatlik sınavla mı eleyeceksiniz?”
Tüm bu hakaretvari unsurlar yetmiyormuşçasına eğitimi de siyasete alet ederek, dün il milli eğitim müdürlükleri, şube başkanlıkları, toplumun gözüne dalga geçer gibi sokulan müdür ve müdür yardımcıları atamalarındaki pervasızlığınızın yanında sıraya stajyer öğretmenlerin mülakat ve performansa tabi tutulması eklenmiştir. Yıllardır çok iyi bilinir ve tahlil edilir ki devlet kurumlarında süregelmiş uygulamalarda mülakat, nitelik tespit kriteri değil, sadece ve sadece peşkeş çekmenin ve kadrolar üzerindeki siyasi manevranın etkinliğinin artırılmasının bir uygulamasıdır.
Bizler eğitim camiası olarak Milli Eğitim Bakanlığının almış olduğu mülakat ve performans değerlendirmesi kararını AŞAĞILAYICI buluyor ve Sayın Başbakan Davutoğlu’nun LİYAKAT açıklamasıyla uzaktan yakından alakası olmadığını vurgulamak istiyoruz. Yapılan bu yanlıştan bir an önce dönülmesini, bunun yerine kaliteli öğretmen yetiştirme adına, öğretmen yetiştirme sisteminin gözden geçirilerek düzenlenmesini talep ediyoruz.