Şerefle ve Rahmetle Anıyoruz

Paylaşmak İster misiniz?

Share on facebook
Facebook'ta Paylaş
Share on twitter
Twitter'da Paylaş

Yorum Yapabilirsiniz

24_M

Çözülmemiş, çözülememiş, çözülmek istenmemiş, rafa kaldırılmış bir hakikatin örtüsü var 2009 Mart ayının koynunda. Kimin nerede durduğunu karıştırırız. Kimin ne yaptığını. Durduğumuz yer açıktır da 2009’dan beri açık nerededir sorar dururuz. Soruların cevapları o günden beri kalkmayan karın altındadır. Bir masal kahramanını andırır şimdilerde Yazıcıoğlu. Eğitime ve gençliğe dair beklentisi ile bir elinde Kur’an bir elinde bilgisayar olan gençlerin masal kahramanıdır Muhsin Yazıcıoğlu. Nezaketi, cesareti, merhameti ile bütün dünyaya örnek olabilecek, vicdanların kahramanıdır. Dik duranların, diri duranların, topyekûn Türk Milletinin kahramanıdır. İzine sadece Anadolu’da rastlanmaz. Aliya İzzetBegoviçle anılır, Cevher Dudayevle cenk meydanında konuşulur. Mart ayında karartılan karanlığın içerisinde bütün inancımız ve duamızla siyasetin üstünde bir vedaya, hüzne sahne bir perdelik dokunuşla Rabbisine uğurladığımız Muhsin Yazıcıoğlu’nu şerefle anıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SENDİKAMIZDAN
Birliksen

Kazasız Belasız Bir Yıl Daha! Bir Yılın Değerlendirilmesi

8 yıllık kesintisiz eğitime pedagojik ve sosyolojik olarak karşı çıkıyor, “beşikten mezara kadar ilim” diyorduk. Birinci sınıf öğrencisi ile ergenlik sorunlarını yeni yeni tanıyan sekizinci sınıf öğrencisinin aynı binayı paylaşmasının bile tek başına büyük bir problem olduğunu ve bir nesli bir inat uğruna feda edeceğini ifade etmiştik. Bugünlerde yaşadıklarımızın on beş yıl öncesinde atılmış yanlış adımlara dayandığını da üzülerek görmekteyiz.

Devamını Oku »

Önce LİYAKAT, sonra HAK..!

GİRİŞ YAP