20 Şubat 2014 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı Türkiye’nin en büyük memur konfederasyonun! düzenlemiş olduğu etkinlikteki konuşması esnasında ortaya çıkan manzara kamu sendikacılığının ve sivil toplumun geldiği ibretlik durumu gözler önüne sermiştir. Sendikaların siyasetle yaşadığı bu ilişki yumağını kabul etmek mümkün değildir. İktidarlara rağmen yapılması gerek sendikacılığın eserine bile rastlanmayan dünkü program Türkiye’de kamu sendikacılığının resmi olarak değilse bile fiili olarak fetret dönemine girdiğinin açık bir nişanesidir. Başbakanın, Türkiye’nin her hangi bir sivil toplum kuruluşunun genel kurulunda veya düzenlemiş olduğu bir etkinlikte konuşma iradesi mutlaka vardır. Ancak dün yaşananlar bir sivil toplum kuruluşunun etkinliğinden ziyade bir siyasi partinin memur kollarının etkinliği niteliğindeydi. Algı üzerine örülü Türkiye gerçeğinde gördüklerimiz ve verilmek istenen mesaj cümlelerin çok ötesine işaret etti. Konuşulanlar başka, görüntü başka idi. Ve bu görüntü sendikaların geleceği ile ilgili açık mesajlar verdi. Açık ve acı mesajlar…
Birlik Eğitim-Sen olarak her daim zikrettiğimiz malum olanın ilan edilişiydi. Türkiye’de işçi sendikaları ile birlikte içi oyulan kıymetsizleştirilen sendika kavramının kamu sendikacılığı ile büsbütün hükmünü yitirmesiydi. Kamu sendikacılığının bitişinin habercisiydi.
Öz cümle ile Birlik Eğitim-Sen olarak siyasetin gölgesinde olan sendikacılığın her türüne karşı olduğumuzu ifade ediyoruz.
