Bizler seferle yükümlüyüz zaferi veren Allah’tır düsturunu benimseyen kutsal davanın hizmetkarları olarak çıktığımız yolda 04 Kasım itibariyle çok şükür birinci yılımızı geride bıraktık. Bu bir yıl içinde hedefe gitmeye çalışan kervanımızın taşıdığı “yükün” kıymetini bilen “haramiler” birkaç defa yolumuzu kesmeye teşebbüs etti. Ama sadece yolculuğumuzun kısa aralıklarla kesintiye uğramasına sebep olabildiler. Ne kervan dağıldı ne de taşıdığı “yük” zarar gördü elhamdülillah.
Evet, Milli Çağrı’dan bahsediyorum. Bu geçen süre zarfında Milli Çağrı, Nizam-ı Alem idealine inanıp gönül vermişlerin adresi olmaya gayret sarf etmiştir. Milli Çağrı, Şahısların değil Hakk’ın yanında olmaya gücü nispetinde durmaya çalışanların nefesi, sesi olmaya devam etmiştir. Bu güne kadar ne söylemiş isek hep inanarak söyledik. Bundan sonra da inanarak söyleyeceğiz.
İnanıyoruz ki, şeref ve izzet Allah’ındır. Kime dilerse ona verir. İnsanların içinde bulunduğu yapı, altında olduğu çatı, üstünde oturduğu koltuk, isminin sol tarafında veya altında harf kalabalığı oluşturan unvan veya titr kişileri muteber kılmaz. İnsanı muteber kılan milli, manevi, ahlaki, tarihi vs. erdemlere sahip olup bunları benimsemesidir.
İkinci yılımızda ailemiz biraz daha büyüyüp genişleyecek inşallah. Sadece sanal alemle sınırlı kalmayıp neşriyatı da ön plana alacağız. Bunun için bitmek üzere olan ve Milli Çağrı Yayınları’nın ilk eseri olmasına niyet ettiğimiz “Kanlı Çukur’un Sırrı” adıyla rahmetli şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyaset felsefesini anlatan bir roman çalışmamızın müjdesini verelim. Sadırlarda bulunan bilginin satırlara dökülmediği sürece bir anlam ifade etmeyeceği gerçeğinden hareketle yaptığımız istişareler sonucu yayın hayatımıza hem avamın, hem havasın, hem de havasu’l-havasın anlayacağı, laf, söz ve kelamlarla meramımızı anlatmaya devam edeceğiz. Bizlere yaptığınız her öneriyi titizlikle inceleyip not aldığımızı bilmenizi isteriz. Ama şahıslarla uğraşmadığımızı asıl uğraşımızın zihniyet olduğunu belirtmeliyim.
Geçen yazımızda elimizi taşın altına koyduğumuzu sizlerden istirhamımız olarak bu elin ezilmesine müsaade etmemenizi istemiştik. Bundan dolayı da özellikle sizlere teşekkür ederiz. Bu vesileyle Milli Çağrı ailesi adına hepinize teşekkür ediyorum. Daha sık görüşmek umuduyla Hoşçakalın.
Yrd.Doç.Dr. Enver DEMİRPOLAT