Yaşam tarzlarının, zevklerin, ilgilerin değiştiği dünyada, kuşkusuz eğitim anlayışı ve yaklaşımlarında da değişimler kaçınılmaz hale gelmiştir. Değişen dünyada bizlerin de eğitime bakış açımızı değiştirme zorunluluğumuz artmıştır. Artık kalitesiz ürünlerin tutunamadığı dünyada niteliksiz yetişmiş veya yetişecek bireylerin sağlıklı, başarılı bir yaşam sürmeleri mümkün olmayacaktır.
Nasıl bir eğitim?
Önce insana değer veren, insanı merkeze alan hayatın insan ekseninde olduğu anlayışını benimseyecek bir EĞİTİM.
Hazır bilgiyi alan değil, bilgiye ulaşma yollarını bilen, bilgiyi kullanabilmeyi gerçekleştirecek bir EĞİTİM,
Çağın gerektirdiği teknolojik donanıma sahip, mesuliyet duygusu gelişmiş, ahlaklı ve erdemli insanlar yetiştirecek bir EĞİTİM.
Sevgi ve saygıya dayalı bir EĞİTİM.
Bunun için okullarımızın bir sevgi yuvası, sosyal ve kültürel eğitim merkezleri haline getirilmesi gerekli. Sevgi dolu, birbirine saygılı ve hoşgörülü nesilleri yetiştirme zorunluluğumuz bu çağda daha da önem kazanmıştır.
Unutulmamalı çocuklarımızı gelecekte ayakta kalabilecek şekilde yetiştirmeliyiz, ahlaki değerlerin yozlaştığı, değişime uğradığı ve gelecekte bundan daha vahim durumların ortaya çıkabileceği düşünüldüğünde çocuklarımıza manevi ve milli değerleri yerleştirme gayreti içinde olmalıyız.
Çağdaş eğitim anlayışında en önemli rol öğretmenlerimizindir. Unutulmamalıdır ki “Maarifte asl olan MUALLİMLİKTİR.” Öğretmen eğitimin vazgeçilmezidir. Öğretmenin kendini yenilemesi, yeni teknolojileri en iyi şekilde kullanması büyük önem taşımaktadır. Eğitim süreci “kendini gerçekleştirmiş” bireyleri yetiştirip hayata hazır hale getirmelidir.
Baki Selam…
