Genel Başkanımızdan Gündeme Dair…

Paylaşmak İster misiniz?

Share on facebook
Facebook'ta Paylaş
Share on twitter
Twitter'da Paylaş

Yorum Yapabilirsiniz

“Hak arayışlarımız; düzeltecek, diriltecek, ihya edecek, vicdanları sarsacak ama ne olursa olsun milletin vakar ve terbiyesine yakışacak şekilde olmalıdır.”

Erk insanın en büyük imtihanlarından biridir. Eline geçiren kendini dev aynasında görür. Oysa erk aslında gönüllerin feth-i ile ancak mümkün olur. Adil yönetim ve merhametli devleti temsil etmesi gerektiği halde güç zehirlenmesi yaşamakta olan hükumete karşı, tertip edilen bu protesto sürecine dair en kestirme ifade edilmesi gereken husus yönetim dilini, siyasi çatışma aracı olarak kullanan hükumete karşı; çatışmayı siyasallaştırarak mevzi kapmaya çalışan illegal yapıların suistimaline açık bir zemin oluşmuş, oluşturulmuştur. Bizim yanlışlara karşı mücadele yöntemimiz bu değildir. Yanlış olduğuna inandığımız her şeye karşı çok daha büyük yanlışlarla mukabelede bulunmayı ne meşru görebilir ne de savunabiliriz. Bu sebeple savaş alanlarına dönmüş şehir görüntüleri oluşturarak hak mücadelesi yapmayı meşru görmüyoruz. Hak arayışlarımız; düzeltecek, diriltecek, ihya edecek, vicdanları sarsacak ama ne olursa olsun milletin vakar ve terbiyesine yakışacak şekilde olmalıdır. Her kurumda ve her durumda karşılaşılan güç duvarı aslında kendi içinde barındırır tehlikeyi. Güçlendikçe zayıflar içten içe. Halka rağmen adım atılmaz. Ancak idare fitneye ve fitneciye malzeme vermeyecek kadar da dikkatli olmak zorundadır. Yaralar elbet sarılacak. Birikmişliklerin faturasını üç beş ağaç üzerinden bu millete kesmek isteyenler mutlaka çıkacak. Ancak son bir yıldır hükümetin milli eğitimde, içişlerinde, dışişlerinde, terör belasının lav edilmesinde, toplumsal meselelerde kullandığı dil, üslup, güçlü olanın nasıl zayıf kaldığını ortaya sermiştir. Millet yaşanılanların envanterini tutmuş, nezaketin kaybolduğu her cümleyi belleğine yazmıştır. İşte fitneciler için, nifak tohumları serpiştiricileri için üç beş ağaç, üç beş cümle malzeme olmuştur. Tezgâhçıların ellerine kara borsa malzeme sunulmamalıdır.

Sayın Başbakan;

Önüne konulan konuşma metinlerinin vicdanını, aklını, iz’an duygusunu yönetmesine müsaade etmemelidir.

Siyasî olarak doğru yaptığına dair kendinde oluşan ”Doğru yoldayım” kanaatini anketlere bırakmamalıdır.

‘Madem yanlış yapıyorum; niçin anketlerde oyum düşmüyor?’ Dememelidir.

Vicdanını konuşma metinlerine, gücünü anketlere havale etmiş bir başbakan, belki güçlü olabilir ama haklı olmaz, kudretli olabilir lakin adaletli olmaz.

Bu konuda Sayın Başbakanı Peygamberi metodu salık veririz.

Bir an önce bütün yapılan yanlışlardan dönülmelidir. İtidal hâkim olmalıdır.

Fazla Çalışma

Özellikle sabahçı-öğlenci sisteminin devam etmekte olduğu okullarda görev yapmakta olan yöneticiler ve memurlar bugüne kadar fazla çalışarak mağdur olmaktaydılar.

Devamını Oku »

Önce LİYAKAT, sonra HAK..!

GİRİŞ YAP