4.Olağan Genel Kurul Açılış Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Genel Başkan Murat KARATAŞ, kördüğüme dönüşmüş kamu sendikacılığının fetret dönemini yaşadığının altını çizdi. Üyelerin beklentilerinden uzakta yürütülen faaliyetlerin, TSP prim aidatlarının devlet tarafından ödenmeye başlaması ile birlikte arttığına işaret KARATAŞ, Güçlü genel Merkezlerin değil güçlü il teşkilatlarının olması gerektiğini, sendikaların üyeleri ile birlikte karar süreçlerini işletmesinin önemine değinerek sivilleşmesinin ancak bu şekilde mümkün olacağını belirtti. Sendikacılığın kamu çalışanlarının haklarını muhafaza etme, hukuki, idari ve duygusal baskılarda üyelerinin yanında olunmasının önemine değinen KARATAŞ, Önce Liyakat kavramının maalesef anlaşılamadığını ya da anlaşılmak istenmediğini ifade ederek, maarife kafa yorması gereken eğitim sendikalarının geleceğimize dair çabasını Mevlana’nın pergel metaforu ile açıklayan KARATAŞ, medeniyet tasavvuru için gençlerimizin bir ayağı köyünde, kültüründe, inancında ve millet şiarında olması gerektiğini diğer ayağı ile de bütün dünyayı yeniden keşfetmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yeni döneme dair düşüncelerini de paylaşan KARATAŞ, üyelerimizin desteği ile uygulayageldiğimiz BES Burs ve Birlikte İyilikleri Arttıralım Organizasyonlarının SOSYAL SENDİKACILIK kavramına işaret ettiğini söyleyerek bu hedefe üyelerimizle yürümeye devam edeceklerini ifade etti. Diğer taraftan ‘eğitimde engelleri kaldırıyor, gençlerimizle geleceğe yürüyoruz’ BES AKADEMİ projesi ile üyelerimizin evlatları için bir çalışma komisyonu kurulacağının da müjdesini verdi.
6.sı imzalanan Toplu Sözleme Metninin memuru ve emekliyi bir kez daha göz ardı ettiğini ifade eden KARATAŞ, yıllardır sendikaları üzerinden yetkili olduklarını ifade edenlerin dönemlerinde, kamuda iş güvencesi olmayan onlarca kadro türediğini, hükümet tarafından verilen sözlerin takip edilmediğini, görüşme masasının orta oyununu andırır şekilde çalıştırıldığını ifade etti. Kamu çalışanlarına da mesaj veren KARATAŞ, bugün %1 ile dayatılmak istenen pespayeliğe memur ve emeklinin masada savunuculuğunu yapanların nalıncı keseri gibi yonttukları çıkarcı zihniyete, aylık 85 lira ile iradeler üzerine kurulmak istenen ipoteğe ve kamu çalışanını çantada keklik belleyene bir ders ver vermek gerektiğini ifade etti.