Davacıydık, Kazandık!

Paylaşmak İster misiniz?

Share on facebook
Facebook'ta Paylaş
Share on twitter
Twitter'da Paylaş

Yorum Yapabilirsiniz

hukuk

T. C.
ERZURUM
1. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2012/1175
KARAR NO : 2012/1496
DAVACI : Sedi AKARSU
VEKİLİ : Av. Abdulcebbar YAĞIZ
M enderes Caddesi Gürcükapı İş Merkezi 2/25 Merkez/ERZURUM
DAVALI : M illi Eğitim Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Harun KAMAN (Aynı Adreste)
DAVANIN ÖZETİ : Erzurum ili, Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan davacının, uzman öğretmenlik unvanı verilmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 21.03.2012 gün ve 10213 sayılı davalı idare işleminin; alanında tezli yüksek lisans yaptığı, zamanında müracaat etmediği gerekçesiyle haklı talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak mali haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : U zman öğretmenlik ve başöğretmenlikle ilgili düzenlemelerin bir kısmının Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlere dayanılarak da uzman öğretmenlik ya da başöğretmenlik unvanı verilemeyeceği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Erzurum 1. İdare Mahkemesince, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; Erzurum ili, Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan davacının, uzman öğretmenlik unvanı verilmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 21.03.2012 gün ve 10213 sayılı davalı idare işleminin iptali ile idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak mali haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 6. fıkrada, “Öğretmenlik kariyer basamaklarında yükseleceklerin gireceği sınav, sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi, hizmet içi eğitim veya lisansüstü eğitim nitelikleri, her bir değerlendirme ölçütüne ilişkin hususlar ve puan değerleri, alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için aranacak kıdem, hizmet içi eğitim, etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) şartları ve puan değerleri, branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları, yükselmeye ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’nın uygun görüşleri alınarak Milli Eğitim Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne, 7. fıkrada ise, “Toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde, başöğretmen oranı %10, uzman öğretmen oranı %20’dir. Bakanlar Kurulu bu oranları bir katına kadar yükseltmeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan 6. fıkra hükmü uyarınca 13.08.2005 günlü, 25905 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği’nin 7. maddesinde, Bakanlık eğitim-öğretim hizmetleri sınıfındaki toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde uzman öğretmen oranının %20, başöğretmen oranının %10 olduğu, bu oranların Bakanlar Kurulunca artırılması durumunda, artırıldığı oranda uzman öğretmen ve başöğretmenlik sayılarına yansıtılacağı, bu sayılardan; a) Alanlara göre mevcut öğretmen sayısının, Bakanlık eğitim öğretim hizmetleri sınıfındaki toplam serbest öğretmen kadro sayısı içindeki oranı esas alınarak uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayılarının her alan için en az bir olmak şartıyla alanlar arasındaki dağılımı, b) Alanlara göre uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları içinde sonradan muaf olan veya olmayanlar için kullanılacak uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayılarının Bakan onayı ile belirleneceği, 17.maddenin son fıkrasında ise katılmış oldukları sınav sonucunda 60 ve üzerinde puan almış olmalarına rağmen kontenjan yetersizliğinden dolayı unvan verilemeyenlerin puanlarının iki yıl süreyle geçerli olacağı hükme bağlanmıştır.
Söz konusu Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra 02.09.2004 tarihinde 5204 sayılı Kanun’un birinci ve ikinci maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası başvurusunda bulunulması üzerine 18.03.2009 günlü, 27173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 21.05.2008 günlü E:2004/83, K:2008/107 sayılı kararıyla; 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 6. fıkra yönünden,”…sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi,…”, “…alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için aranacak kıdem,…”, “…branşlar temelindeki uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik sayıları,…”, “…ile diğer hususlar…” ibarelerinin Anayasa’ya aykırı olduğundan iptaline, kalan bölümün Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptali isteminin reddine, anılan fıkranın iptal edilen ibareleri nedeniyle uygulama olanağı kalmayan kalan bölümün de 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 29. maddesinin ikinci fıkrası gereğince iptaline karar verildiği, yine 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1. maddesiyle, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin sonuna eklenen 7.fikrada yer alan “Toplam serbest öğretmen kadro sayısı içinde, başöğretmen oranı % 10, uzman öğretmen oranı % 20’dir. Bakanlar Kurulu bu oranları bir katına kadar yükseltmeye yetkilidir.” hükmünün hukuk devleti ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, iptal edilen kuralın doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görülerek iptal hükmünün kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesinin uygun görüldüğü; ancak, bu süre içerisinde yasama organının bu konuda yeni bir düzenleme yapmadığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Erzurum ili, Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan davacının, 13 .09.2004 tarihinde Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Fizyoloji (Beden Eğitimi ve Spor Programı) Anabilim Dalında 19.09.2009 tarihinde ise Spor Sağlık Bilimleri Anabilim Dalında tezli yüksek lisans eğitimini tamamladığı, 26.06.2012 tarihli dilekçe ile tezli yüksek lisans mezunu olduğunu belirterek uzman öğretmenlik unvanı verilmesi i stemiyle davalı idareye başvuruda bulunduğu, bu başvurusunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 152. ve 153. maddelerinde belirtildiği üzere; mahkemeler, bir yasa kuralının Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi halinde yüksek mahkemenin kararına ve bu kararın gerekçesine uygun karar vermek zorundadırlar.
Anayasa Mahkemesince bir kanunun veya KHK’nın tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Bir başka anlatımla, Anayasa Mahkemesi’nin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak, yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup yargı merciilerinin bakmakta olduğu uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmayacağı idari yargının yerleşik içtihatlarındandır. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında Yasa kuralının tamamında Anayasa’ya aykırılık bulunmadığı, kararda süre verildiği de anlaşılmaktadır. Ayrıca karar tarihi itibariyle de Anayasa Mahkemesi’nin verdiği süre içerisinde, yasama organının bir düzenleme yapmadığı ve doğan boşluğun yargı içtihatlarıyla Anayasa Mahkemesince verilen kararın gerekçesi ve hukukun genel prensipleri gözetilerek giderileceği açıktır.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi 23.11.2004 günlü, 25646 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 24.06.2004 günlü, E:2004/18, K:2004/89 sayılı kararından da anlaşıldığı üzere Anayasa Mahkemesince verilen süre içerisinde yeni bir yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle oluşan boşluğun Türk Medeni Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre, karar verir.” kuralı doğrultusunda mahkemelerce var olan dosyaların incelendiği ve kişiler lehine yorumlar yapıldığı belirtilerek; yeni yasal düzenlemeyi incelerken, bu düzenlemenin verilen süre içerisinde yapılmaması sonucu yargı kararlarıyla oluşan hukuksal durumun gözetilmemesinin hukuk güvenliği ilkesini zedelediğini saptayarak bu düzenlemenin de iptaline karar verdiği görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi kararında belirtildiği üzere, hukuk devleti ilkesinin ön koşullarından biri olan hukuk güvenliği ile kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
Uyuşmazlık konusu olayda; Anayasa Mahkemesi’nce 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1.maddesiyle 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43.maddesinin sonuna eklenen 6. fıkrada yer alan branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayılarının ve diğer hususların Yönetmelikle düzenleneceğine ve toplam serbest öğretmen kadrosu içinde, uzman öğretmen kontenjan oranının %20, başöğretmenlik kontenjan oranının %10 ile sınırlanmasına ilişkin 5204 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ve Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1.maddesiyle eklenen 7.fıkranın iptal edildiği göz önünde bulundurulduğunda branşlara göre kontenjan sınırlaması getirilmesinin yasal dayanağının kalmadığı görülmektedir.
Buna göre; Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesine 5204 sayılı Kanunla eklenen 6.fıkra ile kontenjan sınırlamasına ilişkin hükümler ile uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları, alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için aranacak kıdem ile diğer hususların yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin hükmünün iptal edildiği ve bu konuda yeni bir düzenleme yapılmadığının anlaşılması karşısında, Beden Eğitimi ö ğretmeni olan ve alanı ile ilgili Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Fizyoloji (Beden Eğitimi ve Spor Programı) Anabilim Dalında tezli yüksek lisans eğitimini tamamlayan davacının, kontenjan sınırlamasına ve kıdem şartına tabi olmadığı ve uzman öğretmenlik sertifikası alması gerektiği sonucuna varılarak, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bununla birlikte; dava konusu işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle, bu işlemden kaynaklanan zararların tazmini gerektiği idare hukukunun yerleşmiş kurallarından olup, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının idareye başvuru tarihi olan 26.06.2012 tarihinden itibaren hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiği de tabiidir.
Açıklanan nedenlerle ; dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının idareye başvuruda bulunduğu tarih olan 26.06.2012 tarihinden itibaren hesaplanarak davalı idarece davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 74,20 T L yargılama gideriyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 600 ,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacı ya verilmesine, artan posta ücretinin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, kararın tebliğin i izleyen günden itibaren ( 30 ) gün içerisinde Danıştay’ d a temyiz yolu açık olmak üzere 03/12/2012 tarihinde oybirliği yle karar verildi.
BAŞKAN
ATILGAN MUTLU
42962
ÜYE
BURAK GENÇOĞLU
118557
ÜYE
AKİF KİZİROĞLU
118435
YARGILAMA GİDERLERİ :
Başvuru Harcı : 21,15 TL
Karar Harcı : 21,15 TL
Vekalet Harcı : 3,30 TL
Posta Gideri : 28,60 TL
TOPLAM : 74,20 TL
05.12.12/AGS
Bu döküman elektronik imzalıdır !

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önce LİYAKAT, sonra HAK..!

GİRİŞ YAP