Büyük davaların idrak yoksunu akıl fukaraları…
Üye kazanacağım diye her türlü yolu, gayri ahlaki tavrı meşru gören ama bu uğurda şahsiyet davasından müebbet yiyen, okumuş ta bir türlü tekemmül edememiş uyanıklar…Bütün üyeler sizden olsa doymaz aç gönüllüler. Dünyada açlık yok diyorum aç gözlülük var. Size de açık açık söylüyorum. Gözünüzü toprak doyursun der büyüklerimiz. Sizin derdiniz eline geçirmek istediği oyuncağın peşinden ayrılmayanlar gibi…Umutsuz …
Değerli sendika yöneticileri, üç milyon kamu çalışanını nezaket ve zarafetin yoksunluğu ile sayı pazarlığının içersine çekip, ikna etmek için türlü masallar, türlü vaatler dizip her yılın bu aylarını lekeli aylar olarak tarihe geçirmenin anlamsızlığını görmekten uzak mısınız? Hayadan yoksun bir anlayışla yaptığınızı zannettiğiniz sendikacılığın aslında bütün sendikal mücadele anlayışlarını gölgelediğini göremeyecek kadar duyarsız mısınız? Şimdi siz kamu çalışanını ayartmayı sendikacılık olarak tarif edeceksiniz, bizim üyelerimizle birlikte yaptığımız cemiyetciliği sendikacılıktan saymayacaksınız. Sendikacılık ayartma yeri midir? Sendikacılık tehdit yeri midir? Aba altından sopa gösterme yeri midir? Nezakete nezaketle mukabele edilir. Nezih olmayan her davranış aynı zamanda edep dışı olarak ta kabul edilebilirken, edebin edepsizden de öğrenilebileceği bir vakıadır. Ve bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir.