Bir Umut…

Adına modern dediğimiz, kapitalizmin gölgesinde tablete, bilgisayara, her türlü ucubeliğin döndüğü televizyon ekranına maruz kalan, üretkenliği, erdemi, ahlakı göz ardı edip kısa yoldan para kazanmayı maharetmiş gibi belleyen insan figürünün eğitim kurumlarımızda bizleri karşı karşıya getirdiği duygudan, ciddiyetten uzak görüntüler hem kırıcı hem de ziyadesi ile yıkıcı oluyor. Uzun ve sert geçen kış bile yerini bahara bırakırken okullarımızda zemherinin hüküm sürmesi, yaşadığımız kısır döngülerin bir türlü çözülmemesi, sevdalanmak ile eşdeğer tutulan eğitimciliğin hem içeriden hem de dışarıdan el birliği ile hançerlenmesi, bu hale nasıl geldik? Nasıl böyle olduk? Soruları ile bizi çaresiz bırakmakta. Ya da şöyle mi sorsak öğrenciye bu cesareti veren bürokrasi mi yoksa cezaların yetersizliği mi? Kelimeler kifayetsiz cümleler yetersiz, öğretmeni ayaklar altına düşmüş milli eğitim Bakanlığı sessiz…Vakarını kaybetmiş öğretmeni, ergenlikle edepsizliği karıştırmış öğrenciyi kati cümlelerle eleştirsek de asıl görmemiz gereken koparılışımıza esas olandır… Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olmaya razı bir medeniyet tasavvurunun nasıl savrulduğunu idrak edebilirsek sistemi yeniden eski ayarlarına belki döndürebiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önce LİYAKAT, sonra HAK..!

GİRİŞ YAP