Dünyanın en masum, temiz ve günahsız varlıkları çocuklara yönelik saldırı ve taciz olayları son zamanlarda artış görmektedir. Özellilikle cinsel içerikli saldırılar kabul edilemez bir boyuttadır. Kim ne ister bu masum yavrularımızdan. Kişilerin cinsel dokunulmazlığı kanunla koruma altına alınmasına rağmen bu tür olaylar neden artış göstermektedir? Kanunlar mı yetersiz kalıyor? Toplum mu değerlerini kaybediyor? Yetkililerin ve toplumun bunu oturup detaylıca düşünüp değerlendirmesi gerekir. Pedofili (çocuklara yönelik cinsel eğilimi ifade eden psikoseksüel rahatsızlık anlamına geliyor) hastalık olarak mı yoksa sapkınlık olarak mı görmeliyiz? Bu hastalığı ve sapıklığı ortaya çıkaran nedenleri irdelemek gerekir. Pedofili eğilimi olan kişilerin çocukluk ve gençliklerinin problemli geçtiği belirlenmiştir. Sağlıklı aile ortamında yetişmemiş, kendini ifade etme becerisini kazanamamış, baskı ve şiddete maruz kalmış ve cinsel kimliğini tanımayan kişilerin bu tür davranışlara yöneldiği görülmektedir. Bu tür davranışları gösterenlerin birden fazla suça karıştıkları tespit edilmiştir. Fiili olarak yapılan saldırılardan daha fazlası sanal ortamlarda yapılmaktadır. Yetkililerin bir an önce kanunları çıkarıp uygulamaya koymalıdır. Kanunlar caydırıcı, etkili ve acımasız olmalıdır. Yaşama hakkı temel haktır, ancak çocuklara yönelik yapılan bu saldırıları yapanların bu hakları ellerinden alınmalı. Madalyonun diğer yüzüne de bakmak gerekir. Ahlak mı? İnsanlık mı? Ahlakı olmayandan insanlık beklenemez. Ahlaksız insandan her şey beklenir. Allah Resulünün ilk ilkelerinden biri “ ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” İnsanlık İslam ahlâkı ile ahlaklanmalı ki bu ahlaksızlıklar ortadan kalksın. Ahlâk her davranışın ön koşuludur. Bundan dolayı önce ahlâk. Her türlü ahlaksızlık pervasızca insanlığa, hele ki gençlere saldırırken bu ahlaksızlıklar kaçınılmaz oluyor, bu ahlaksızları durdurmak gerekli. Her türlü şiddet, saldırı haberleri televizyonlarda fütursuzca yayınlanıyor. Bunun insanlar üzerindeki etkileri hiç düşünülmüyor. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür haberlerin böyle bizdeki gibi verildiği görülmüyor.
Bu duruma tedbir almak gerekir, önce ana babalar, öğretmenler sorumluluk duyan herkes çocuklarımıza sınırlarını korumayı, hayır diyebilmeyi, cinsel kimliğini tanımayı ve korumayı, vücuduna dokunulmaması gerektiğini öğretmemiz ve bunun için çaba göstermemiz gerekir. Unutulmamalı insanın anavatanı çocukluğudur. Ana vatanında sağlıklı yetişen nesillerin yetişkinlikleri de sağlıklı olur. Çocuklarımızı anavatanlarında mutlu edelim.
Herkese matematik, fen ve sosyal bilim gerekli değil, ancak herkese AHLÂK lazım.
SELAM VE DUA İLE…