Konfederasyonlar sendikaların bir araya gelerek, güç birliği yaptığı, Kamu görevlilerinin, ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için oluşturdukları Tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır; çalışanların hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulmuş sivil toplum örgütleridir. Günümüzün karmaşık toplum yapısı içinde kişilerin seslerini ve düşüncelerini birey olarak topluma duyuramadıklarını; ancak sivil toplum kuruluşları içerisinde yer alarak etkili bir şekilde seslerini, düşüncelerini duyurabildiklerini veya yapmak istediklerini hayata geçirebildiklerini görmekteyiz. İşte bunun için “Neden Sendika” sorusuna da cevap bulmuş oluyoruz.
Bizler özgür iradesi ve hedefi olan kişiler olarak, en temel esas olan insana ve ümmete hizmet için yola çıktık. Bizim düsturumuz “Kişi kendisi için istediğini kardeşi için istemedikçe gerçek anlamda iman etmiş olamaz” hadisidir. Buna binaen bizler başkası için var olmalıyız. Başkasının omuzlarına basarak yükselmeye çalışan değil; başkalarını omuza alarak yükselmeyi ve büyümeyi hedef almalıyız. Bunun diğer adı da hizmettir ki bizim iddiamız ve amacımız da bu olacaktır.
Değerli Misafirlerimiz!
TÜM MEMUR SEN NİÇİN KURULDU?
Türkiye’de Kamu Sendikacılığının ilk düğmesi yanlış iliklenmiştir. Siyasete yön verecek sendikacılık, siyaseten yönlendirilen sendikacılık olarak kodlanmıştır. Mesleki çalışmalar ile kanun yapma sorumluluğunda olanlara yol haritaları sağlayacak sendika anlayışı, yapılacak kanunların zeminine yardımcı olan, daima söz veren daima kabul eden sendika anlayışına dönüşmüştür. Sendikal iktidarla siyasal iktidar, sendikal muhalefetle siyasal muhalefet arasında hiçbir fark yoktur. Bu itibarla Tüm Memur-Sen; sendikaların ve konfederasyonların siyasi partilerin memur kolu haline getirilmeleri sebebiyle mevcut konfederasyonlara alternatif olarak kurulmuştur.
Türkiye’de kamu çalışanlarının her yıl konuştuğu ve yaşadığı sorunların çözümünden daha elzem olan, üstesinden gelinmesi gereken bir türlü sivilleşemeyen Sendikacılıktır. Sivilleşemeyen ve bu sebepten ötürü en az çözdüğü kadar problem üreten sendikacılıktır. Tayin, terfi, atama ve sürgünü psikolojik baskı unsuru olarak kullanan, karşı taraf üreten sendikacılıktır. Türkiye’de acilen çözülmesi gereken “güç bende artık Sendikacılığı”dır. Ve problemin kaynağı siyasetin el verdiği, yön verdiği sendika anlayışıdır. Problemin kaynağı sivil olması gereken iradenin, hür olması gereken iradenin siyasilere teslim edildiği sendika anlayışıdır. Bu anlayış siyasete de sendikalara da zarar veren anlayıştır.
Tüm Memur-Sen Konfederasyonu siyaseti etkin çıkışları ve mücadele anlayışı ile yönlendirecek iradenin adı olacaktır. Hiç bir siyasi partinin yanında ve karşısında olmadan, bütün siyasi partilere eşit mesafede hareket eden, “Tüm Memur-Sen” hizmet amacını ön plana çıkaran bir konfederasyon olacaktır.
Tüm Memur-Sen on bin üyesinden aldığı sivil gücünü üyelerinin mağduriyetini ortadan kaldırmak, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı mücadele etmek için kullanacağını taahhüt ederken, üyesinin yanlışa düşmemesine yönelik çaba gösterecek, gerektiğinde üyesi adına özür dilemeyi erdem kabul edecektir.
Tüm Memur-Sen; Saygıyı, sevgiyi, dostluğu, hoşgörüyü ve liyakati ön plana çıkaran, samimi insanlardan oluşan bir sivil toplum hareketi olacaktır.
Tüm Memur-Sen; milli ve manevi değerleri öne alan, gayesi insan olan bir anlayışın adı olacaktır.
Tüm Memur-Sen; hak, hukuk ve emek mücadelesi vermek için kurulmuştur.
Tüm Memur-Sen; laf üretmenin, kem söz üretmenin, sığ slogan üretmenin adresi değil çözüm üretmenin, proje üretmenin, iş üretmenin, eser üretmenin adresi olacaktır.
Tüm Memur-Sen; gönüller arasında birlik oluşturmak için kurulmuştur.
Tüm Memur-Sen; bütün kamu çalışanlarıyla ve vatan toprağına kem göz besleyenlerin dışında toplumun bütün kesimleriyle kucaklaşan iradenin adı olacaktır.
Tüm Memur-Sen’in; söylemi ve eylemi bölgenin diline göre değil herkesin ortak dili olacaktır.
Tüm Memur-Sen vatanımızda bayrağımızın altında ve mukaddeslerimizi başımızın üstünde taşıyarak var olma iddiasının sivil inisiyatifi olarak kurulmuştur.
Tüm Memur-Sen; kendi hür iradesi ile hareket eden, kimsenin kontrolünde olmayan sivil ve demokratik işleyişe sahip bir sivil toplum kuruluşudur.
Tüm Memur –Sen konfederasyonu adı Tüm Büro-Sen, Tüm Yerel-Sen, Birlik Tarım Orman Sen, Demokratik Sağlık-Sen, Tüm Enerji-Sen, Birlik Eğitim-Sen ve DİVA-SEN’in ortak iradesi ile tecelli etmiş, siyasetin gölgesinde olmayı reddeden ‘ÖNCE LİYAKAT, SONRA HAK’ diyen iradenin adıdır.
Tüm Memur-Sen, sendikal hakları olan bütün memurlarımızı bir araya getirmek, birinin diğerini ötelemediği, kimsenin kimseye üstün olmadığı şuurunu hissettirmek amacıyla kurulmuştur. Memurların sendikal haklara kavuşması elbette ülkemizde büyük bir demokratik adım olmuştur. Fakat demokratik haklarımızı kullanırken kimi zaman sıkıntılar yaşamaktayız. Kendisine hak olarak sunulmuş sendikaları baskı aracı olarak kullanmaya eğilimli kimi sendikal hareketler zuhur etmiştir. Zaten zor şartlar altında bulunan ve haklarına geç kavuşmuş olan memurlarımızın, belirli haklara kavuştuktan sonra başka çözümsüzlüklere itilmesi asla tasvip ettiğimiz şeylerden değildir. Bizim temel anlayışımıza göre sendikal haklar ve özgürlükler kolaylaştırıcı, uzlaştırıcı olmalıdır. Memurlar arasında kardeşliği tesis edici mahiyette olmalıdır. Biz, Tüm Memur-Sen konfederasyonu olarak daima bunun teminatı olmak maksadıyla bir araya gelmiş federasyonlarız.
Demokratik haklarımız bizi aynı zamanda birleştirmelidir. Ayrıştırmamalı. Çözümsüzlüğe itmemelidir. Çözüm maksadıyla kurulmuş sendikaların amacının dışına taşması mümkün değildir. Uzun süredir ülkemizde sendikaların adeta kamu kurumlarının kendileri gibi davrandığına şahit olmaktayız. İşlevleri kamu kurumlarına benzeyen sendikalar bir süre sonra tarafsızlık ve hür düşüncenin de önüne geçebilmektedir. Sendikalar ancak ve ancak kendi asli vazifeleriyle iştigal ettiği zaman gerçekliğini ve gerçek işlerliğini kazanmış olacaktır. Arzu ettiğimiz budur. Özlediğimiz sendikal tavır ve anlayış budur.
Tüm Memur-Sen konfederasyonu olarak, bizim en büyük idealimiz, gayemiz kardeşliktir. Biz geleneğimizdeki İslam medeniyetine ve kardeşliğine canı gönülden bağlı bir sendikal kuruluş olarak hareket etmek zorundayız. Bizi bir araya getiren şeyin yegane sebebi İslam kardeşliğinden başkası asla olmamalıdır. Birbirini öteleyenlerin, birbirine hor bakanların konfederasyonu asla olmayacağız. Yardımlaşan, çözüm üreten, dünya nimetlerini paylaşmasını bilen örnek şahsiyetler olmak zorundayız. İnsani tecrübelerini birbirlerine müspet manada en yüksek düzeyde aktarabilen erdemli bireylerin ihdas edeceği bir kuruluşu kısa zamanda bütün memurlarımızın görebileceği, anlayabileceği umudunu taşıyoruz.
Ülkemiz uzun bir zamandır çeşitli dönüşümler yaşamaktadır. Sayın Başbakanımızın öncülüğünde büyük demokratik gelişmeler yaşadık. Müreffeh, ileri teknik ve medeniyet tecrübelerini biz toplum olarak bu dönemde daha çok hisseder hale geldik. Elbette demokratik haklarımızı kullanmada kimi zaman insan unsurumuzdan kaynaklanan sorunlar yaşamış olabiliriz. Biz bu tür sorunların, yasalar çerçevesinde alabildiğine şeffaflaştırılarak aşılabileceğine de inanıyoruz. Yeter ki aynı fazilet ve erdemi gösterelim. Aynı medeniyetin sahibi olduğumuzu hatırlayalım. Aynı duyguları ve idealleri paylaşalım.
Hz. Mevla’nın söylediği gibi “aynı dili konuşan insanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir”. Biz insanımızla, memurlarımızla anlaşmak, duygudaş olmak istiyoruz. Yegâne amacımız budur. Anlaşabilmek ve haklarımızı demokratik manada daha çözümcü ve insani olarak kullanmak istiyoruz. Bize verilmiş olan bu demokratik hakları birbirimizle uğraşarak heba etmekten yana bir tavrımız asla olmadı, olamaz. Olmamalıdır da. Bu tehlikeli durumdan sendikalarımızın bütünüyle vaz geçmesi gerekmektedir. Kaybedecek vaktimiz yok. Ülkemiz adına milletimiz adına insanımız adına daha çok çalışmalıyız daha çok değer üretebilmeliyiz. Bu hak ve özgürlüklerimizi daha çok ilerletmekten yanayız. Bunun için gece demeden gündüz demeden çalışacağız. Her demokratik iyiliğe katkı sağlamak üzere durmadan dinlenmeden çalışacağız. Hukuki çalışmalarda etkin rol oynayarak memurlarımızın geleceğine değer katacağız. Zor günlerde birbirimizin yanında olacağız. İnsani sorunlarımızı bir çıkıntı gibi görmeyecek daima onu içselleştirerek çözüm arayışında olacağız.
Memurlarımız her geçen gün yeni tüzük ve yönergelerle mevzuatları bakımından da değişikliklerle karşılaşmaktadırlar. Her yenilik iyiliğe bir adım olmakla birlikte kimi zaman kendine has sorunları da barındırmaktadır. Bu yeni durumlar karşısında yeni sorunların çözümü için de aktif rol üstleneceğimizi ifade etmek isterim.
Daima canlı, daima zinde durmak istiyoruz. Bıkmadan usanmadan ve birleştirici, toparlayıcı vasfımızı da geri plana itmeden öncü olmak istiyoruz. Memurlarımız söz konusu olduğunda sorunun rengini, dilini, dinini, inancını tartışmadan en direkt sorunun kendisini kendimize dert edineceğiz. Çözüm ancak sorunların bertaraf edilmesiyle mümkün olacaktır. Bundan asla taviz veremeyiz.
Tüm Memur-Sen Konfederasyonu olarak biz daima adaletten, doğruluktan yana olacağımızı ifade etmek istiyorum. Devlete karşı vefa borcu olan memurumuz her şart ve ortamda işini en iyi şekilde yapan bir birey olmak zorundadır. Bu bizim şiarımızdır. Fakat memurumuza karşı mobing uygulandığı anda onun yanında olacağız. Mevzuat neyi düzenlemişse buna memurlarımızın hepsinin uyması gerektiğini ifade etmek isteriz. Kanun ve nizamın birileri için geçerli sayılıp birileri için geçersizleştirilmesi durumuna karşı daima adaletten yana tavır alarak karşı çıkacağız. Memurlarımızın hakları söz konusu olduğundan ne ezen taraf olacağız ne de ezilen. Her iki durumda da demokratik tepkilerimiz daima yüksek olacaktır.
Ulvi değerlerimizi devletimizin çalışma hayatında el üstünde tutacağız. Yüksek ahlaki değerlerle donatılmış devlet çalışanları devletimizin ve milletimizin bekası olacaktır. İstikbalde bütün bu güzel meziyetlerin semeresini yine ülkemiz alacaktır. Almalıdır. Böyle bir anlayış ve idealle memurlarımızın haklarını gündemde tutacağız. Devletimizi milletimizi severek görevine bağlı memurlar olarak yüksek bir bilinç medeniyeti kurmak hayalindeyiz. Bunun gerçek olması yine kendi insanımızın elindedir ve önünde hiçbir mani yoktur.
Daha güzel yarınlar için devleti ve devleti oluşturan millet unsurları bizim muhteşem geleceğimizdir. Tüm Memur-Sen Konfederasyonu olarak biz bu inanç ve idealle göreve talip olduk. Bunları harfiyyen yerine getirmek boynumuzun borcudur. Her şeyden önce vatanımıza karşı vefa borcumuzdur.
MUHTEREM MİSAFİRLER, KIYMETLİ GÖNÜLDAŞLARIM, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN SESİ-SOLUĞU BASINIMIZIN GÜZİDE MENSUPLARI,
Tüm Memur Sen olarak bilinen veya bilinmeyen Kamu çalışanının ne kadar problemi var ise kanunlar çerçevesinde, kurum ve kuruluş nezdinde, üyelerimiz adına taraf olup girişimde bulunacağımıza söz veriyoruz. Merhum Mehmet Akif ’in deyişiyle;
Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!..
– Boğamazsın ki!
– Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…
İrticâın şu sizin lehçede ma’nâsı bu mu?
Bütün Kamu çalışanlarının haklı davalarında haklarını alabilmek için, Tüm Memur Sen çatısı altında toplanmaya davet ediyor, uzaktan yakından bizlerin davetini kabul ederek Genel Kurulumuzu şereflendirmenizden dolayı hepinize, Şahsım ve Yönetim Kurulum adına teşekkür ediyor, saygı ve muhabbetle selamlıyorum….