Geride bıraktığımız 10 yılın sonunda aynı cümlelere sığınılması sarsmaktadır yüreğimizi. Mart ayının donduğu, göğsümüzün daraldığı, saatlerin çaresizliğimizi kovaladığı günlerden bugüne rafa kaldırılmış bir hakikatin örtüsü var 2009 yılının koynunda. Durduğumuz yer açıktır da kimin nerede durduğunu karıştırırız. Soruların cevapları o günden beri kalkmayan karın altındadır. Nezaketi, cesareti, merhameti ile örnek olabilecek, vicdanların kahramanıdır Muhsin Yazıcıoğlu. Dik duranların, diri duranların, topyekûn Türk Milletinin kahramanıdır. İzine sadece Anadolu’da rastlanmaz. Bosna’dan, Azerbaycan’a kadar uzanan yürek coğrafyamızda konuşulur. Karlar altında karartılan karanlığın içerisinde dualar ve gözyaşları ile siyasetin üstünde bir vedaya sahne bir perdelik dokunuşla Dâru’l-bekâ’ya uğurladığımız Muhsin Yazıcıoğlu’nu şerefle ve rahmetle yâd ediyoruz.