Daha önce de üzerinde durduğumuz MOBBİNG konusunun ülkemizde muhatapları tarafından yeterince ciddiye alınmadığını görüyoruz. Bu konudaki hassasiyeti tesis edebilmek adına yaptığımız Mobbing ile ilgili araştırma yazımızı bir kez daha gündeme getiriyoruz:
MOBBİNG
Gönül SEKENDÜR
Merve ALTUN
Literatürdeki ‘Mobbing’ kavramının çalışanlar tarafından bilinmediği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Hem çalışanlar hem de yasalar mobbing uygulamaları ile ilgili gerekli tedbiri alma konusunda geç kalmış olsa da, ortada bir gerçek var ki ‘Mobbing’ çalışma hayatının içinde olup, her an karşı karşıya gelebileceğimiz bir olgu. Görmezden gelmek yerine ‘Nasıl önleyebiliriz?’ diye düşünmemiz gereken, çalışanlar ve yakınları üzerinde olumsuz etki oluşturan, çoğu zaman adı konmamış gerginliğin sebebi. Çalışanın kendini boşlukta hissetmesine ve kurumsal aidiyetinin kopmasına sebep olan, iş yerine karşı güvenini sarsan, kendini yalnızlaştıran, motivasyonunu körelten ve onu yapıcı olmaktan uzaklaştıran baskının adı. İşverenin ya da işveren vekillerinin yani yöneticilerin dahi derinliğini ve işyerine maliyetini bilmeden gerçekleştirdiği, egolarının tatminine yönelik söz ya da uygulamalar. Mobbing iş verimliliğini yok etmekte, çalışanları sadece ücrete yönelik bir iş bağlılığına itmektedir. Psikolojik baskı olarak da adlandırılan bu kavramın muhatapları çoğu kez üzerine uygulanan baskının hukuki bir sonucu olup olmadığını bilmemekte, sessiz kalmayı tercih etmektedir.
Uluslararası düzeyde gerçekleştirilen çalışmalar ortaya koymuştur ki Mobbing olayında psikolojik tacize uğrayan sadece mağdur değil, mobbingcide bu olayın bir tür kurbanı olmaktadır. Bireylerin neden psikolojik taciz davranışlarına başvurdukları üzerine yapılan araştırmalar, bu kişilerin kendi eksikliklerini gidermek amacıyla mobbinge başvurduklarını göstermektedir. Başka bir ifade ile psikolojik taciz failleri, genellikle ilgiye susayan, övgüye aşırı ihtiyaç duyan, kendi konumlarını destekleyenlere karşı övücü davranan ve eleştirinin her türüne yapıcı olsa bile asla tahammül edemeyenlerdir. Bununla birlikte temel İletişim kavramları arasında ki çatışma türlerinden olan pasif çatışma da işyerinde dolaylı olarak mobbinge sebep olabilir. Kişi kendinde gördüğü eksiklikleri eleştiremez ancak kendinde var olan eksiklikleri karşısındakinde görürse acımasızca eleştirebilir. Bu yatkınlık kişinin kendi eleştirisinin olumsuz maliyetinden ya da psikolojik tesirinden uzaklaşmaya yöneliktir.
Mobbing davranışları, iletişim kanallarının engellenmesi, sosyal ilişkilere yönelik saldırılar, itibara yönelik saldırılar, kişinin yaşam kalitesine ve mesleki durumuna yönelik saldırılar, kişinin doğrudan sağlığını etkileyen saldırılar şeklinde ortaya çıkabilir ve her durumda yıkıcı olur.
İşyerlerinde gerçekleşen psikolojik taciz süreci içerisinde üç tip rol ayırt edilir. Mobbing uygulayanlar, mobbing mağdurları ve mobbing izleyicileri.
Mobbing uygulayanlar, hiçbir kişilik grubuna tam anlamıyla uygun değillerdir. Ancak çevrelerinde sergiledikleri davranışlarla tanımlanabilmeleri mümkündür. Kendilerini büyük bir güç, engin bir deha olarak görenler, kendi varlıkları ile işyerinin varlığını paralel ve eşdeğer görenler, aşağılama hissine sahip öfkeliler, ikiyüzlü davranışlar sergileyenler ve daima başkalarına karşı kıskançlık ve haset duyguları mevcut olanlar bu gruba dahil olanların özellikleri arasındadır. Mobbinge hedef olanlar yani mobbing mağdurları ise, tüm işyerlerinde ve tüm kültürlerde herkes için geçerli olabilirken, çalıştıkları işyerinde diğer çalışanlardan farklı özellikleri olanlar, başarılı olanlar, övgüye değer çalışmalara imza atanlar ve işyerinde çalışmaya yeni başlayanlar risk düzeyi yüksek olanlardır. Mobbing sürecinde izleyici olarak rol alanlar, doğrudan sürecin içinde olmayıp ancak bir şekilde süreci algılayan, yansımalarını yaşayan, bazen de sürece istemeden katılan kişilerdir. Bir olayda susan kişinin, o olayı kabul eden kişi olduğunu unutmamak gerekir.
Mobbingin sonuçları birey açısından ekonomik, sosyal, ruhsal ve fiziksel olarak incelenebilir. Ayrıca ortaya çıkan sosyal ve ruhsal hasarların boyutu ülke ekonomisine de olumsuz yansımaktadır. Birey için ekonomik sonuçlarının yanı sıra ruhsal sağlığı etkileyen ve buna bağlı olarak fiziksel sağlığı da bozan etkileri mevcuttur. Depresyon, panik atak krizleri şeklinde ortaya çıkan anlamsız korkular ve heyecanlar, yüksek tansiyon, taşikardi, dikkati toplayamama, ellerin terlemesi ve titremesi, yersiz sıcak basma veya titreme duygusu, boğazda düğüm veya hava açlığı hissetme, sırt ağrıları, bağışıklık sisteminde düşüş, mide‐bağırsak rahatsızlıkları, terk edilmişlik duygusu, iştahsızlık, zayıflama, deri üzerinde döküntüler gibi son derece ağır semptomlarla dolu bir sağlık tablosunun bireyi etkisi altına alması kaçınılmazdır.
KAYNAKLAR
- İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) ve Çözüm Önerileri Komisyon Raporu. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Yayınları No:6, Nisan 2011
- KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 12 (18): 81-89, 2010
- Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi Cilt:3, Sayı:4, Ekim 2012
- C. Altuntaş/Journal of Yaşar University 2010 18(5) 2995‐3015
- İşyerinde Psikolojik Taciz / Pınar Tınaz
- Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı İşletme Programı Örgüt Kültürünün Mobbing davranışı Üzerindeki Etkisi Yüksek Lisans Tezi Özlem Özen Temmuz 2009 / TRABZON
- T.C Resmi Gazete, Sayı:2789, Tarih:19.03.2011, Genelge 2011/2 Konu:İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi
- http://www.habergec.com/haberler.aspx?k=mobbing&p=0&s=9&t=7&o=2&d=14.11.2012&a=2