İşte Sapla Samanın Karıştığı Nokta !

Paylaşmak İster misiniz?

Share on facebook
Facebook'ta Paylaş
Share on twitter
Twitter'da Paylaş

Yorum Yapabilirsiniz

 

‘Dava adamı önce davasının ne olduğunu bilecek. Öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm aleme uzanan bir silsile içinde nerede durduğunun da farkında olacak. Bunun yanında davasını hayatında da yaşayacak. En ufak bir savrulmada merkezi bırakıp başka yerlere kaçmayacak’. Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu konuşmadan bir bölüm. Âleme nizam verme yolunda gençlik yıllarımızdan bugüne hamdolsun dahil olduğumuz her organizasyonda benzer ifadeleri tekrarladığımız ve keyfiyetine mazhar olmaya çabaladığımız bir niyet, mücadelemiz için yol haritası. Bize hız veren, umutla korku arasında yürümemize vesile bir duruş. Buraya kadar diyecek söz yok. Fakat bütün bir cumhurun reisi cümlelerini şöyle devam ettiriyor; ‘Şu anda bakıyoruz bazı yerlerde işte seçimlerde de filan falan… Allah selamet versin. Hemen anında sendika değiştirmeler, şunlar bunlar. Herkes bir yere savrulmaya başladı. Bu dava adamı olmak değil’. Hangi sendikadan bahsediliyor. Memur Sen’dikalarından. İşte bu bakış Türkiye’de kamu sendikacılığının fetret dönemini devam ettirdiğinin yeni belgesi niteliğinde. Kamu yönetiminde bendensin anlayışının, tabi ol, mutlu ol anlayışının hükmü geleceğimizi tehdit ederken, olması gereken ebette liyakat sahiplerinin değerli kabul edileceği uygulamaların kurallara işlenmesidir. Başka bir ifade ile, seçim genel seçim olsa idi de bütün Memur Sen’dikalarına ait iş kollarından istifalar ortaya çıkmış olsa idi, tabii oldukları için makam sahibi olanlar, tabii oldukları için prestij ve imkan sahibi olanlar, davalarına ihanet etmiş gibi ayrılacak, dün içine girdikleri yapının dışına çıkarken hain damgası da yiyeceklerdi. Oysa onlar için nice toplantılar yapılmış, nice siyasiler devreleri yakmıştı. Yazık siyaset kamu sendikacılığının üretkenliğini nasıl da kesti. Sendikalar üyelerinin gönlünü nasıl da terk etti. Layık olanlar, tabii olanlardan daha az ilgi gördüğü müddetçe, sendikacılıkta gömleğin yanlış iliklenen ilk düğmesi çözülmedikçe, fetret dönemi devam edecek. Türkiye’de kamu sendikacılığı daha az üretecek, daha çok tüketecek. Daha çok yıkacak, daha az yapacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önce LİYAKAT, sonra HAK..!

GİRİŞ YAP